BABAESKİ / KARAHALİL KÖYÜ BABAESKİ KARAHALİL KASABASININ TARİHİ Karahalil’in tarihi çok eskilere dayanır. Belediye kaynaklarında kasabanın tarihi ile ilgili şu bilgiler mevcuttur: “En inanılan kaynaklardan öğrenildiğine göre Türklerin Avrupa’ya geçişlerine müteakip Avrupa içlerine doğru akınlar başladığı sıralarda Fatih Sultan Mehmet Han’ın veziriazamlarından Çandarlı Kara Halil Paşa seraskerliğe getirildiği 1368-1386 yılları arasında orduları ile birlikte Kırkkilise (Kırklareli), ve Babaeski’yi zapt ettiği zaman, daha ilerilere doğru akın yaptığı vakit orduları ile bugünkü kasabanın bulunduğu dar vadi içinde konaklar ve kışı burada geçirir. İlkbaharda akınlar için yola düzüldüğünde hasta, sakat ve diğer sebeplerle yoluna devam edemeyen askerler bir miktar ağırlık ile burada kalırlar ve kasabanın ilk nüvesini teşkil ederler. Daha sonraları Fatih Sultan Mehmet Han Kırım’ı Osmanlı İmparatorluğuna kattığı zaman orada bulunan Tatar Türklerinden bir kısmını Karahalil’e getirip yerleştirir. Uzun tarih boyunca birçok istilalara maruz kalan köy müteaddit defalar yakılıp yıkılmışsa da benliğini muhafazaya Muaffak olmaya devam etmiştir. Ve kasabamızın ismi buradan Karahalil olarak kalmıştır. İstiklal harbinden öncesine kadar nüfusunun %90’ını Gagavuz denen Rum cemaatinden müteşekkil olan ve %10’u Sultanlar talikatı denen bir talikat bulunarak ve bu talikat ile birlikte Gagavuzlar beraber yaşamışlar…................................................................................................”. Yukarıdaki bilgilerde birkaç hata göze çarpar. İkinci yanlış ifade ise; “İstiklal harbinden öncesine kadar nüfusunun %90’ını Gagavuz denen Rum cemaatinden…” oluşmasıdır. Her ne kadar sözlü kaynaklar da kasabanın eskiden Rum köyü olduğunu söylese de Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi’nde Gagavuz tanımı şu şekildedir: “Balkanlar’ın kuzeydoğu kesiminde yaşayan Hıristiyan Türk topluluğu”. Bu bilginin ışığında yine ikilik göze çarpar. Burada eskiden yaşayan halk Rumlardan mıdır yoksa Hıristiyan oldukları için sonra gelen halk onları Rum diye mi nitelendirmiştir? Bu konuda saptama yapmak çok güçtür. Araştırmacı-yazar Nazif Karaçam’ın Efsaneden Gerçeğe Kırklareli isimli kitabında Karahalil Kasabası hakkında yazdıkları ise şunlardır: “Kasabanın eski kayıtlara göre asıl adı Kara Ali’dir, sonraları neden Karahalil olduğu bilinmiyor. Yalnız 1402’den sonra başlayan ve 1413 yılına kadar süren Fetret Devri’nde, Trakya’da Musa Çelebi egemen iken yanında önemli rol oynamış bulunan Karahalil’in adına izafeten buraya Karahalil denmiş bulunması düşünülebilir. Osmanlı Devleti’nin ilk yıllarında Rumeli’ne geçen Horasan Erenleri, Akıncı Evliyalar arasında Kırk Karabahadır bulunduğunu da Karahalil ile bağlantılı görmek pek yanlış olmaz. Karahalil üzerine araştırma yapmış ve bir de tez hazırlamış bulunan Eğitimci Ülbiye Kurtulmuş, kasabanın kuruluş tarihini Fatih zamanına endekslemekte, Fatih’in Kırım’ı aldığında bir kısım Tatar grupları buraya getirip yerleştirdiğini söylemektedir. İkinci bir bilgi olarak şu tespitler dikkati çekmektedir: Çandarlı Kara Halil Paşa kasabanın güneyinde bulunan Hazinedar köyünde oturmuştur. Bu esnada kasabanın bugün sahip olduğu araziyi çiftlik olarak kullanmıştır. Çandarlı Kara Halil’in evi ve hazinesi orada olduğu için bu köye Hazinedar denmiştir. Bu söylenceye ek olarak şu bilgiyi eklemek gerekir. Osmanlılarda padişah hazinesi çok kez padişah ile birlikte taşınırdı. Bu işin sorumlularına Hazinedar denirdi. Kasabaya da Kara Halil’in Çiftliği anlamında Karahalil denmiştir. Ancak geçmişte Karahalil’de oturan Bulgar azınlıklar da vardı.” Karahalil eskiden Rum köyü olarak bilinmesine karşın Hazinedar ve Demirkapı çok eskilerden beri Türk köyü olarak bilinir. Yani halkın çoğunluğu Gacaldır. Sonraları bu köylere de Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya gibi yerlerden gelen muhacirler yerleştirilmiştir. Karahalil’in tarihi ile ilgili belediye kaynaklarındaki bilgiler şöyle devam eder: “Cihan harbinde köyümüz Yunanlıların istilasına uğramış ve bu istilada Sultanlar sülalesi köyümüzü terk etmeğe başlamışlar, Balkan harbinde Yunanistan’dan gelme 10 hane Türkle Gagavuzlar bir arada yaşamışlar. İstiklal Savaşı’nda Türkiye’nin sınırları çizilerek Gagavuzlar ve Yunanlılar Yunanistan’a ve etrafta bulunan Türkler köyümüze getirilerek yerleştirilmiştir. 1935 yılında Bulgaristan’dan gelen 50 hane muhacir iskân edilmiştir. 1951 yılında 10 hane göçmen Bulgaristan’dan gelerek köyümüze iskân edilmiştir. 1956 yılında Yugoslavya’dan 3 hane muhacir gelmiştir”. Derlediğimiz metinler de bu bilgileri doğrular niteliktedir. Kasabamızdakiler geldikleri yörelere göre isimlendirilmişlerdir: Serezli, Adalı, Kılkışlı, Arnavut, Doyranlı, Çullu (kendilerini Yörük olarak isimlendirirler) gibi. Köy Pomak köyü değildir. Pomak yoktur, olanlar da başka köylerden gelin olarak gelmişlerdir. Bunların dışında Gacal ve Dağlı grupların üzerinde durmak gerekir. Gacallar kendilerini yörenin yerlisi olarak tanımlarlar. Fakat Karahalil’in eskiden bir Rum köyü olduğuna inanılır. Böyle olunca yerli olmalarına imkân yoktur. Olsa olsa Kırklareli ya da Edirne civarından göç eden Türk gruplar oldukları düşünülebilir. Köyün çoğunluğunu teşkil eden Dağlılar ise yoğunluklu olarak 1935 ve 1951 senelerinde Bulgaristan’dan (Kırcaali, Koşukavak Kasabası’ndan) göç eden ve Karahalil’e yerleştirilen muhacirlerdir. Kaynak kişilerimiz bize bu bilgileri vermiştir. Babası kasabaya ilk yerleşenler arasında bulunan kaynak kişilerimizden Reyhan Sayan’ın verdiği bilgiler ilgi çekicidir. Babası tahminen 1926’da Serez’in Komoryan köyünden kasabamıza mübadele ile gelmiştir. Kasabamızda hayatını sürdürürken bir gün köyde eskiden oturmuş olan Rumlardan birinin torunu dedelerinin doğup büyüdüğü yeri merak edip kasabamıza gelmiştir. Yunanistan göçmeni olduğu ve Rumca bildiği için Yorgi isimli Rum’a köyü kaynak kişimizin babası tanıtmıştır. Daha sonra Rumlar kasabayı birkaç kez daha ziyaret etmişlerdir. Onların da Yunanistan’a daveti üzerine kaynak kişimiz ve babası da göç ettikleri köyü ziyaret etme fırsatı bulmuştur. Komaryan köyüne gittiklerinde kaynak kişimizin babası büyük bir ilgi ve sevinçle karşılanmıştır. Köydekilerin nereden geldikleri sorulduğunda hemen hepsinin Karahalil’den oraya yerleştirildikleri anlaşılmış ve Yunanistan’daki Türk kafileye sevgi ve ilgi artmıştır. Rumlar Karahalil’de geçen eski günlerini hatırlamışlar ve Karahalil’in toprak verimliliğini anlatan o cümleyi söylemişlerdir: “Karahalil ovası, altın yuvası.” bu söz aynı zamanda Yunanistan’a göç ettirilen Rumların Karahalil’de bıraktıkları değerli eşyalarına da işarettir. Daha sonra mübadele ile Karahalil’e gelen Türkler iki katlı eski Rum evlerine yerleştirilmişlerdir. Kasabanın yeni sahipleri ise bu evleri görünce şu maniyi söylemişlerdir: Halilpaşa Mahallesi Kemalpaşa Mahallesi Birlik Mahallesi Demirkapı Mahallesi Hazinedar Mahallesi COĞRAFİ ÖZELLİKLER Karahalil bağlı bulunduğu il Kırklareli’ne 23 km, bağlı bulunduğu ilçe Babaeski’ye ise 22 km uzaklığında bir yerleşim birimidir. Beldenin doğusunda Yenimahalle ve Karacaoğlan köyleri, güneydoğusunda Demirkapı, batısında İnece deresi, güneybatısında Hazinedar ve kuzeyinde Dokuzhöyük köyü bulunmaktadır. Karahalil küçük bir tepenin eteğinde kurulmuştur, etrafına göre kuytuda kalmaktadır. Belediye kaynaklarında yazım tarihi belli olmayan bir belgede Karahalil’in iklimi ve bitki örtüsü hakkında şu bilgiler mevcuttur: “Kasabamızın yüksekliği ilçemiz Babaeski’nin yüksekliğinden biraz fazladır. İklimimize etki eden doğal etmen yoktur. Kışları soğuk, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. Kışın ısı asgari (-15°) yazın ise (+35°) e varır. Kasabamızın bitki örtüsü step ve bozkırdır. Sulanabilen yerlerde kavak ve söğüt ağaçları ekilidir. Kasabamızın dikkati çeken endüstri bitkileri arasında ayçiçeği, buğday, şekerpancarı gelir. Pancar Alpullu Şeker Fabrikası’na, ayçiçekleri ilçemizdeki nebati yağ fabrikalarına götürülmektedir. Pancardan şeker, küspe ve melas, ayçiçeğinden yağ, küspe, çekirdek kabuğu ve sap elde edilir. Sapları ve kabukları yakacak olarak kullanılır.” Ne yazık ki, yurdumuzun ilk şeker fabrikası olan Alpullu Şeker Fabrikası 2021 yılında özelleştirme bahanesiyle kapatılmış ve şeker pancarı ekimine son verilmiştir. GEÇİM KAYNAKLARI Halkın geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. İkisi de modern şartlarda yapılmaktadır. Tarımda makineleşme ileri derecededir. Hemen her evin traktörü ve tarım makineleri bulunmaktadır. Hayvancılık kışın ahırlarda, yazın ise açık besi şeklindedir. Yine hayvancılıkta da modern sağım ve sulama teknikleri kullanılmaktadır. BÖLGENİN DİL ÖZELLİKLERİ Balkanların çeşitli coğrafyalarından gelerek Karahalil halkını oluşturan insanlar ortak bir ağız da oluşturmuşlardır. Gacal Ağzı, Dağlı Ağzı gibi ağızları kesin çizgilerle ayırmak artık pek mümkün değildir. Birkaç kelime farklılıklarının dışında konuşmalarda değişiklik yoktur. (Örneğin; Yörük teyzeye tete, Dağlı ise tiyze der. Yörük dede der, Dağlı ağababa der.) AÇIKLAMA: Karahalil’de yaşayan Rum nüfusun 1923 Lozan Mübadelesi sonrasında Yunanistanda iskan edildikleri KOMARYAN Köyü hakkında bilgi; KOUMARIA KÖYÜ (Eski adı Komaryan, Osmanlı kayıtlarında KUMARYANİ) Bugünkü Yunanistanının Merkezi Makedonya bölgesinde, SEREZ (Osmanlı Dönemindeki adı SİROZ) şehrinin SKOUTARİ (Osmanlı kayıtlarında KÖPEKLİ olarak geçer) Beldesine bağlı bir köydür. Sn. Sefer Güvenç’in yayınlamış olduğu atlasta da mevcuttur.
| |
10272 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |