VİZE VE ÇERKEZKÖY'DE TARIM VE ORMAN ARAZİLERİNE TERMİK SANTRAL YAPILIYOR:
15 KASIM Tarihli gazetelerde yayınlanan haberler Trakya insanı için iç karartıcı boyutta. Buna göre; Çerkezköy, Vize ve devamında Silivri' de kurulacak termik santraller için İstanbul ve Trakya'nın anayasası kabul edilen planlar delindi. Tarım ve orman arazileri termik santral yatırımlarına açıldı.
ÇERKEZKÖY' de santral kurmak için; EÜAŞ (Elektrik Üretimi Anonim Şirketi) ve VİZE' de santral kurmak için; TKİ (Türkiye Kömür İşletmeleri) Çevre Düzeni Planlarının değiştirilmesi talebiyle Çevre Bakanlığına Başvurdu.
Bunun üzerine Çevre Bakanlığı, İstanbul ve Trakya'nın Anayasası niteliğinde olan 1 / 100.000 binlik Çevre Düzeni Planlarında değişiklik yaparak Trakya'nın ölüm fermanını imzaladı ve yapılan değişiklikler 13 KASIM 2016 günü askıya çıktı.
Daha önceki Çevre Düzeni Planlarında bu bölgeler TARIM ARAZİSİ, ORMAN ALANI ve AĞAÇLANDIRILACAK ALAN olarak geçiyordu. Bu bölgeler ayrıca İstanbul'un su kaynaklarını bünyesinde bulundurmaktadır.
TKİ VİZE Termik santrali için 135 Hektarlık tarım arazisi,
EÜAŞ ÇERKEZKÖY Termik Santrali için 545 Hektarlık tarım ve orman arazisi,
TEKİRDAĞ' da 60 Hektarlık Alan Enerji Üretim Alanı olarak ve
SİLİVRİ' de 485 Hektarlık Ağaçlandırılması Gereken Alan da Enerji Üretim Alanı olarak ayrıldı.
YEŞİL VİZE'NİN GÜZELLİĞİ ARTIK KARTPOSTALLARDA KALACAK.
Green Peace tesbitlerine göre; Türkiye'de halihazırda 16 adet termik santral mevcut ve yapılacak olanlar devreye girdiğinde bu sayı 90 olacak.
Kömür Santrallerindeki bu artış neticesinde, Türkiye; Çin, Hindistan ve Rusya'nın ardından dünyada en ciddi kömür kirliliği yaratan ülkeler arasında tehdit oluşturan DÖRDÜNCÜ ülke konumuna yükseldi.
Green Peace Tarafından hazırlanan "SESSİZ KATİL" raporundaki tesbitlere göre; 2010 yılında Kömürlü Termik Santral kirliliğine maruz kalanların ömrü yaklaşık 79.000 Saat azaldı. Bu 2010 yılında tüm Türkiye'de trafik kazalarında yaşanan can kayıplarının tam İKİ KATIDIR.
Araştırmaya göre, Kömür santrallerinin yaydığı kirliliğin sebep olduğu hastalıklardan dolayı kaybedilen iş gücü 1,7 milyon iş günüdür.
Türkiye'de Kömüre bağlı enerji üretimi 2009 - 2012 yılları arasında yüzde 40 artış gösterdi. Kömürlü Termik Santraller ölüm saçmaya devam edecek.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; Türkiye' de yaşadığımız şehirlerde havadaki partikül seviyesi sınır değerlerin tam ÜÇ KAT üzerinde. 2010 yılında ülkemizde mevcut 19 termik santralın yer aldığı yerleşim bölgelerinde, kömürün saçtığı zehirden dolayı 7900 kişi hayatını kaybetti. 2010 yılında, sadece SOMA Termik Santralinden kaynaklı hava kirliliğinden dolayı 1340 erken ölüm meydana geldi.
Kömürlü Termik Santraller tüm dünyada en büyük zehirli hava kirleticileri arasında yer alıyor. Akciğerlere ve kan dolaşımına etki eden mikroskobik partikül kirliliğe yol açan, en büyük endüstriyel katkı, kömürden kaynaklanan asit gazı, kurum ve kül emisyonlarından kaynaklanıyor. Bu kirlilik kalp krizi ve akciğer kanserine neden olmanın yanı sıra astım krizleri gibi solunum sorunlarını da beraberinde getirerek özellikle bebeklerin, çocukların ve yetişkinlerin sağlığına zarar veriyor. Bu santrallerin bacalarından çıkıp çevreye yayılan CIVA, KURŞUN, ARESENİK ve KADMİYUM gibi ağır metallerden oluşan zehirli maddeler kanser riskini yükseltirken çocukların gelişimini olumsuz etkilemektedir.
VİZE, ÇERKEZKÖY, SİLİVRİ' de yaşayan bizleri, tüm Trakya insanını bir çevre felaketi bekliyor. İĞNEADA Nükleer Santralının ölüm tehdidinin yanı sıra bir de Kömür Santrallerinin saçacağı ZEHİR ile yüz yüzeyiz. Kısacası bir taraftan NÜKLEER RADYASYON bir tarfatan ZEHİR ile kuşatılacağız.
SOMA Halkı; Kömürlü Termik Santrallere karşı büyük mücadele verdi, Hukuka Aykırı kamulaştırma ve bunun sonucunda bir gecede binlerce zeytin ağacının kesilmesini engelleyemedi. Vatandaş olarak, Çevre Bakanlığı ile Enerji Bakanlıklarına güvenmenin faturasını çok ağır ödedi.
ÇANAKKALE / KARABİGA Halkı; Hukuksuzluklara, bir gecede çıkarılan yasaların getirdiği oldu bittilere, ÇED Raporlarına direnmeye çalışıyor.
AMASRA Halkı; Uzun hukuk mücadeleleri sonucu, Şimdilik olsun ölüm fermanını erteletmeyi başardı. Ne zamana kadar?
Bunları göremiyorsanız, gidin MUĞLA/ YATAĞAN Termik Santralinin yarattığı çevre felaketini GÖZLERİNİZLE görün. Sağlığını kaybeden, kanserle boğuşan insanlarla konuşun. İlçede hasta ve ezcane sayısının yüzde kaç arttığını sorun. Hepsi size şunu söyleyecektir: "Biz yandık siz yanmayın" Yatağan'da tarım bitti, bağcılık, zeytin bitti, narenciye bitti, arıcılık bitti. Meralar gaspedildi dolayısıyla hayvancılık bitti. Kısacası yaşam bitti.
Trakya, Mübadele ve göçler sonucu yerinden yurdundan edilen dedelerimize kucak açtı, onlara yurt oldu.Trakya nükleer bir felaketle yüz yüze geldiğinde, Kömürlü termik santrallarla havamız ve suyumuz zehirlendiğinde bizim çocuklarımıza, torunlarımıza kim kucak açacak ?
Zaman birlik olma zamanıdır.
Kendimizden başka kimseden medet ummayacağız.
Ormanımızı, suyumuzu, meramızı ve çocuklarımızı kurtaracağız.
BU İŞİN ŞAKASI YOK !
Sevgi ve saygılarımızla.
Bahadır Akkoyun
20 KASIM 2016
Lütfen sitemizdeki "TRAKYANIN CENNET KÖŞESİ İĞNEADA'da NÜKLEERE HAYIR" başlıklı yazımızı da okuyunuz.
www.pikovamubadilleri.com
