www.pikovamubadilleri.com. Yayın Tarihi: 29 Kasım 2016
Edirne' den Karağaç' a doğru giderken, Tunca ve Meriç Köprülerini, çay bahçelerini geçtikten sonra, ağaçlıklı yol boyunca ilerleyin. Orman İşletmeden hemen önce, Sağ kolda JANDARMA ŞEHİTLİĞİ'ni göreceksiniz. Bu şehitlikte Balkan Harbinde, Edirne Savunması esnasında Bulgar askerleri tarafından şehit edilmiş bulunan 9 Mehmetçik yatar. Yanlarında da Şehit Ressam Hasan Rıza Bey'in kabri vardır.
Aşağıda okuyacağınız yazı, Edirnetarihi.com sitesinden alıntıdır.
Kaynak:http://www.webressam.net/ressam-hasan-riza-bey-unlu-ressamlar.html
1899′da Türkiye’de bir ressam, kendisini çizdiği tablonun kahramanlarından biri olarak resmeder. Tarih kitaplarının sayfalarında sıkça karşımıza çıkan, çoğunluğun iyi bildiği bu resim Fatih Sultan Mehmed’in Topkapı’dan İstanbul’a girişini betimleyen eserdir. Fatih’in bindiği kıratın hemen yanında, bulunan yeniçeri muhafızı ise tabloyu yapan ressam Hasan Rıza’dır. (1857-1912)?. Bu tabloya kendini resmederek gösterdiği espri anlayışı Hasan Rıza’nın son derece renkli kişiliğinin de yansımasıdır. Ressamın yaşamı da bu renkli, esprili kişiliğine paralel olarak pek hareketli geçer.
Üsküdar’da doğan Hasan Rıza, anılarında çocukluğundan beri resme olan tutkusundan, kömür parçalarıyla evinin duvarlarına resim çizdiği için ailesini nasıl kızdırdığından söz eder
Hasan Rıza’nın yaşamı iki savaş arasında şekillenir. Osmanlı – Rus (1877-1878) Savaşı hayatında yepyeni bir kapı açarken, Balkan Savaşı (1912) yaşamını olumsuz yönde etkiler. Asker kökenli olan Hasan Rıza, Heybeliada Bahriye Okulu’nun son sınıfındayken başlayan Osmanlı – Rus Savaşı’na okuldan ayrılıp gönüllü olarak orduya katılır.
Er olarak Rus sınırındaki bir alaya gönderilen ressama, savaşı yakından izleyip resimlemekle görevli İtalyan bir gazetecinin muhafızlığını yapma görevi verilir. Savaşı her yönüyle izleyip, gerçek savaş sahnelerini ustalıkla resmeden gazeteciden çok etkilenen Hasan Rıza, bir gün yaşlı gazetecinin karakalem portresini yapıp ona gösterir. Rütbesiz gönüllü bir asker tarafından çizilen bu portre karşısında İtalyan gazeteci çok şaşırır. O günden sonra aralarında başlayan dostluk, savaş sonrasında da devam eder.
Altta: Şehit Ressam Hasan Rıza Beyin Kabri. Karaağaç - Edirne
Fotoğraf: Bahadır Akkoyun.
Savaş sona erdiğinde tekrar Heybeliada’ya, okuluna dönen Hasan Rıza aynı adada yaşamakta olan İtalyan gazeteciyi sık sık ziyaret ederek resim konusundaki bilgisini artırır.
Bahriye’nin son sınıfında okurken, Sultan Abdülhamid’in yatının kamaralarında bulunan resimleri onarmak ve bozulan süslemeleri yenilemekle görevlendirilir. Bu işi büyük bir zevk ve ustalıkla yapan Hasan Rıza’yı devrin Bahriye Nazırı, başarısından dolayı ödüllendirir ve onu, mezun olmasını beklemeden subay yapar.
Ancak, büyük bir ressam olmayı kafasına koyan Hasan Rıza, o yıl okuldan ayrılır ve İtalyan gazetecinin de teşvikiyle İtalya’ya gider. On yıl boyunca Napoli, Roma ve Floransa’da çeşitli ressamların atölyelerinde eğitim alarak sanatını geliştirir.
İtalya’dan Mısır’a geçerek iki yıl da Mısır sanatı üzerine çalışır. Toplam on iki yılın ardından Türkiye’ye dönen Hasan Rıza, kendini tamamen resme verebilmek için Edirne Karaağaç’ta bir atölye kurup çalışmalarına burada devam eder.
Ünlü kişilerin portrelerini ve tarihi olayları anlatan tablolarının bir çoğunu Karaağaç’ın sakin ortamında resmeden Hasan Rıza, özellikle Osmanlı tarihindeki önemli olay ve savaşların betimlendiği tablolardan oluşan bir seri yapmak için kolları sıvar.
Konusunu tarihten alan çok sayıda tabloyu kısa sürede ustalıkla tamamlar. Fakat ne yazık ki, bu seriden günümüze çok az tablo ulaşabilmiştir.
İstanbul Askeri Müze’deki ‘Viyana Kuşatması’ ve ‘Belgrad Meydan Muharebesi’ tabloları,
İstanbul Deniz Müzesi’ndeki ‘İstanbul’un Kuşatılması için Fatih’in Gemilerin Karadan Denize İndirilmesine Nezareti’ ve ‘Fatih’in Ordusuyla Edirne’den İstanbul’a Yürüyüşü’ tabloları,
Ankara Orduevi’ndeki ‘Eğri Kuşatması’ ve ‘Mohaç Meydan Muharebesi’ tabloları bu seriden günümüze ulaşabilen eserlerinden bazıları.
Resimlerinden derin bir tarih bilgisine sahip olduğu anlaşılan Hasan Rıza’nın çok güçlü anatomi bilgisi de hemen göze çarpar. En karışık savaş sahnelerini bile başarılı bir gerçekçilikle resmeden Hasan Rıza, eserlerinde karakalem, çini, pastel ve yağlıboya tekniklerini kullanır. Edirne’de resim çalışmalarının yanında sosyal olarak da hayatın içinde yer alan Hasan Rıza aynı zamanda sanat okulunun müdürlüğünü de yapar.
Bu görevi sırasında birçok öğrenci yetiştirir. Balkan Savaşı sırasında da Edirne Hastanesi’nin müdürlüğünü üstlenen Hasan Rıza, Bulgar Ordusu’nun şehre girmesi üzerine atölyesinde bulunan ve yıllarını verdiği resimlerini kurtarmak için hastaneden Karaağaç’a gitmek üzere yola çıkar. Ancak, yolda şehit olur. İşte, Hasan Rıza’nın yaşamındaki tüm yolları kapatan ikinci savaş budur. Atölyesindeki resimlerin bir kısmı parçalanır ve yağmalanır. Bazıları Sofya’ya götürülür. Daha sonra birkaç eseri Viyana Müzesi’nde ortaya çıkar. Kurtarılabilen eserlerinden bazıları İstanbul’a getirilir. Ancak çoğu eseri kurtarılamaz. Günümüze ulaşabilen eserleri İstanbul Askeri Müze, İstanbul Deniz Müzesi ve Resim Heykel Müzesi’nde sergilenmekte olan ressamın iki eseri ise Ankara Orduevi’nde, birkaç eseri de özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.
Kaynak: http://www.webressam.net/ressam-hasan-riza-bey-unlu-ressamlar.html
NOT: Ressam Hasan Rıza Bey'in doğum ve ölüm tarihlerinin yanına tarafımdan soru işareti konulmuştur. Nedeni çeşitli kaynaklarda farklı tarihler verilmesidir. Bazı Kaynaklarda doğum tarihi 1857 bazılarında ise 1860 olarak geçer. 1877 Osmanlı-Rus Harbinde Bahriye Mektebinin son sınıfından ayrılıp er olarak savaşa iştirak ettiği göz önüne alınırsa, 1857 doğumlu olup 20 yaşında iken savaşa iştirak ettiği akla daha yatkındır.
Şehadet tarihine bakarsak; Çoğu kaynakta ve Askeri kaynaklarda ölüm tarihi 1912 yılı olarak verilmiştir ve Askeri kaynaklara güvenilmesi gerekir. ANCAK; Balkan Harbi Kronolojisine göre; Bulgar kuvvetleri 18 Ekim 1912 Tarihinde Edirneyi kuşatmış fakat çevre tabyalara ve istihkamlara yaklaşamamışlardır. Edirne Müdafaası 11 Mart 1913 tarihine kadar başarıyla sürdürülmüş, sonunda şehirde yiyecek, ilaç ve cephane stokları tükenip açlık başgöstermesi ve kolera salgını çıkması nedeniyle mukavemet azalmıştır. Bunu fırsat bilen Bulgar kuvvetleri 11 Mart 1913 tarihinde Sırp Ordusunun da desteğini alarak toplu taaruza başlamış ve 26 Mart 1913 günü şehri ele geçirmişlerdir. Tam üç gün şehirde asayiş sağlanamamış ve Bulgar askerleri şehri yağmalamışlar toplu katliamlar yapmışlardır. Ressam Hasan Rıza Beyin mezartaşında da yazdığı üzere 28 Mart 1913 günü şehit edildiği tarih doğru olmalıdır.
Bahadır Akkoyun www.pikovamubadilleri.com
Gerçek ressamı bulundu
HABER; 06/07/2011 Tarihli RADİKAL Gazete haberinden alıntıdır.
(Kaynak AA) http://radikal.com.tr/
Ünlü ressam Zonaro'nun fetih resimlerinin orijinalinin şehit ressam Hasan Rıza'ya ait olduğu, Hüsnü Tengüz'ün hatıratının ortaya çıkmasıyla kesinleşti.
Sanat eleştirmeni Ömer Faruk Şerifoğlu, geçtiğimiz aylarda uzun tartışmalara yol açan Zonaro ve Hasan Rıza’nın Fetih konulu tabloları hakkındaki gerçekleri 1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi’nde kaleme aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. yayınları arasında üç aylık periyotta 12. sayısı çıkan dergi, konu ile ilgili bir yazı yayınladı.
HEM TABLOLARIN HEM DE HATIRATIN ORJİNALİ BİZDE
Saray ressamı Zonaro'ya ait olduğu düşünülen, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'a girişini ve gemilerin karadan yürütülmesini tasvir eden resimlerin Balkan Savaşları'nda şehit olan ressam Hasan Rıza'ya ait olduğu iddiası, ressam Hüsnü Tengüz'ün Sanat Hayatım adlı hatıratının ortaya çıkması ile kesinleşti. Sanat eleştirmeni Ömer Faruk Şerifoğlu, 1453 Kültür ve Sanat Dergisi için hazırladığı makalede, Esliha-i Atika (Eski Silahlar) Müzesi Komisyonu'nda Zonaro ile birlikte görev yapan ressam Hüsnü Tengüz'ün, orijinali Deniz Müzesi koleksiyonunda bulunan hatıratında yazılanların bu iddiayı kesinleştirdiğini söylüyor. Tengüz hatıratında "Bir gün Hoca Ali Rıza ve Ahmet Ziya ile Zonaro'nun Beşiktaş 'ta, Akaretler'de oturduğu daireye gittik. Biz içeriye girdiğimiz zaman Fatih'in Dolmabahçe'den gemileri karaya çekişinin tablosunu yapıyordu. Bu tablonun orijinali rahmetli Hasan Rıza Bey'indir. Zonaro yağlıboya ile yapmakta olduğu tabloda Fatih'in bindiği atın resmiyle meşguldü. Bu tablo gibi aslı Askeri Müze'de bulunan Fatih'in Büyük Topları Edirne'den İstanbul'a Nakli adlı tablosu da Hasan Rıza'nındır ve Zonaro tarafından kopya edilmiştir" yazıyor. Şerifoğlu, Zonaro'nun da hatıratında bu tabloları yaparken Bahriye (Deniz) Müzesi'nden aldığı tablolardan yararlandığı söylediğini belirterek "90'lardan beri bu tabloların aslında Hasan Rıza'ya ait olduğu, Zonaro'nun onun eserlerini kopya ettiği iddası vardı. Ama elde bunu ispatlayacak belge yoktu. Tengüz'ün hatıratında yazılanlar Zonaro'nun Hasan Rıza'dan tabloları kopya ettiğini doğruluyor. Artık olayın bir şahiti var" diyor. Şerifoğlu hazırladığı makalede, tabloların Hasan Rıza'ya ait olmadığına dair iddialarda, bu resimleri ancak Batılı bir ressam tarafından yapılabileceği düşüncesinin ağır bastığını belirterek, "Böyle düşünmek çok doğru değil. Hasan Rıza, İtalya'da resim eğitimi almış bir ressam. Tabloların ona ait olduğu da artık kesinleşti" diyor.
12 YIL İTALYA'DA RESİM EĞİTİMİ GÖRDÜ
Şehit Ressam Hasan Rıza Bey, 12 yılını İtalya’da sanat eğitimi ve görgüsüyle geçirmiş önemli bir ressam, gerçek bir vatanperver. Etrafındaki ihtiras rüzgarlarındak kaçarak, Edirne Sanayi Mektebi Müdürlüğü’nü üstlenmiştir. Balkan Harbi’nin sonlarına doğru Edirne’nin bombalandığı günlerde Edirne Hastahanesi’nin müdürlüğünü de üstlenir. Şehrin işgalinden bir gün önce, bombardıman altındaki kentten, resimlerini kurtarmak üzere atölyesine doğru giderken yolda, şehit edilir. Atölyesindeki resimlerin çoğu parçalanır, bazılarına el konularak götürülür, geriye kalan küçük bir kısmı ise halen Edirne Belediyesi’ndedir. Öğrencilerinden Sami Yetik ve Mehmet Ali Laga esir alınmalarına rağmen hocalarının eserlerine sahip çıkmaya çalışırlar. Mehmet Ali Laga, Edirne Müşiriyet Dairesi’nde asılı duran “Fatih’in Edirne’den Toplarla İstanbul’a Hareketi” tablosunu düşman eline geçmesin diye kasnağından çıkararak, esareti süresince vücuduna sararak saklar. Bu tablo halen Sabancı Müzesi koleksiyonundadır. İstanbul Askeri Müze, Deniz Müzesi ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ndeki diğer eserleri, hasan Rıza Bey’in sanat gücünü çok net olarak ortaya koymaktadır.
ZONARO FETİH KONULU 4 TABLO ÇALIŞTI
Fausto ZONARO, anılarında söz konusu tabloların talep edilmesinden tamamlanmasına kadarki bütün süreci içtenlikle anlatmıştı. Dahası, Fatih’in Topkapı’dan İstanbul’a Girişi adlı meşhur tabloda Fatih Sultan Mehmed’in solunda yer alan yeniçeri askerini Hasan Rıza gibi kendisi de kendi portresini koyarak resmetmişti.
Zonaro Fetih konulu 4 tablo çalıştı:
- Fatih Sultan Mehmed’in Ordusuyla Edirne’den istanbul’a Yürüyüşü (1903). Hasan Rıza’nın aynı konulu çalışması Deniz Müzesi’ndedir.
- Fatih Sultan Mehmed’in Topkapı’dan istanbul’a Girişi (1903), Hasan Rıza aynı kompozisyonu birkaç kez çalışmış, 1898 tarihli çini mürekkebi çalışması Deniz Müzesi’nde, yağlıboya bir versiyonu ise özel koleksiyondadır.
- İstanbul’un Kuşatılması Sırasında Fatih Sultan Mehmed’in Gemilerin Karadan Yürütülmesine Nezareti (1908), Hasan Rıza’nın 1989 tarihli çini mürekkebi çalışması Deniz Müzesi’nde, yağlıboya çalışması ise Edirne Belediyesi’ndedir.
- Fatih Sultan Mehmed Ordularını Yönlendirirken (1908). Hasan Rıza’nın benzeri bir çalışmasına rastlanmamıştır.
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu Kuruldu:
Yaşam / 12 Temmuz 2013 Cuma ( Kaynak AA) Alıntıdır.
Trakya Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamada, üniversite yönetiminin, Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu kurulması ve Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu'ndaki bazı programların kurulacak yüksekokula aktarılması konusundaki teklifinin, mevcut öğrencilerin statülerinin korunması şartıyla Yükseköğretim Kurulunca uygun görüldüğü belirtildi.
Açıklamada, Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu'ndaki grafik tasarımı, geleneksel el sanatları, mimari dekoratif sanatlar, mimari restorasyon, kuyumculuk ve takı tasarımı ve seramik cam ve çinicilik programlarının Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu'na aktarılacağı kaydedildi.
Kaynak : AA Haber Alıntıdır.
www.pikovamubadilleri.com Yayın Tarihi: 29 Kasım 2016